13 Ekim 2010 Çarşamba

Bir Teşekkür Yazısı

Avrupa seyahatine çıkmadan önce bölümden arkadaşım Mustafa'ya anılarımı yazacağıma dair söz vermiştim. Kendisi sağolsun çok yardımsever bir insan olduğundan bir sözümle çıkıp gelerek yolculuğa çıkmadan önceki heyecanımı yatıştırmakta bana çok yardımcı oldu ve tüm seyahatim boyunca yanımda taşıdığım ve hala daha da anı olarak sakladığım şehirlerin minik haritalarını kağıtlara çizerek bana çok yardımcı olacak pratik bilgiler verdi. Daha sonrasında bir daha oturup adam gibi bi sohbet edemedik okul açıldığından beri O'na ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir gün geniş bi vakitte oturup sohbet edeceğimizi umuyorum. Yazılarımı gün gün yazmaya başladım ancak ilk günü bile daha bitiremedim. Bu çok garip bir şey... Her yazdığımı düzeltmekten bir türlü yayınlayamıyorum. Günlerim o kadar mükemmeldi ki sanırım yazılar gözümde o mükemmel halini alana dek yayınlamamakta ısrar edeceğim. Kelimeler gerçekten anlatmakta yetersiz kalıyor ya da benim pek yazınsal yeteneğimin olmaması da olabilir nedeni:) Herkes soruyor ee nasıldı?? diye. Güzeldi tabiki ancak böyle sorulunca ne anlatılır pek de bilemiyorum. Oysa Mustafa bu konuda baya bi iyidi. bana anlattığı şehirlere gitmeden önce onları görmüş kadar olmuş ve müthiş bir sevinç duymuştum içimde. her şey bir yana yalnız başıma gitmekten hem ölesiye korkuyordum hem de sanırım bunu biraz kendini kanıtlama şeysi olarak gördüm. Bu yola bi kere çıktım karar verdim bundan vazgeçmeden ve her şeyi kendim de halledebileceğimi gösterecektim kendime. Bu kendini kanıtlama şeysi tabiki başkalarına karşı verdiğim bi savaş değil kendime karşı olan iç savaşımdı. Beceremeseydim şimdiye kadar her şeyin arkasında ben yaparım diye dimdik durduğum imajımı içten içe zedeleyebilirdim:) bu kadar önemli miydi diye düşünenler olabilir. Bilemiyorum benim için önemliydi galiba. Şimdiyse kendimi dünyanın en uzak köşesine bırakılsam hiçbir şekilde aç/açıkta kalmazmışım gibi hissediyorum. Sanırım her şey (bir adet tatsız olay hariç:) istediğim gibi gitti ve ben hayal ettiğim yolculuğu hakkıyla tamamladım. Hatta bu seyahat bana yeni yeni farkettiğim birçok şey kattı diyebilirim. Mesela yolculuk etmenin bu kadar zevkli olduğunu daha önceden keşfetmemiş yeni yerler görmenin heyecanını daha önce hiç bu şekilde tatmamıştım. Döndüğüm günden beri nasıl bir daha giderim diye planlar yaptığım düşünülürse seyahat etmenin çok bela bir bulaşıcı hastalık olduğu anlaşılabilir. Her giden mi böyle bilmiyorum ancak Mustafa bunu daha önceden anlattığında anlayamadığım bu duyguyu şimdi hiç yitirmeyecek şekilde içimde taşıyorum. Her gün bir yerlere basıp gitmek yeni bir yer görmek isteği içimde hiç azalmadan (özellikle okula gittiğim saatlerde fazlaca bir şekilde) duruyor. Umarım en kısa zamanda bu duygumu az da olsa yatıştırabilecek minik yolculuklar olur. Seyahatimden önce bana destek veren Mustafa'ya yardımlarından ötürü tekrar teşekkürü bir borç bilir, selamlar ederim.
P.S. Mustafa sana getirdiğim çikolatan evde duruyor ancak okula gelmediğinden (ben de biraz gelmiyor olabilrim) emin olup getiremedim. En yakın zamanda ben yemeden al çikolatanı:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder